Minimalizm, hayatımıza 1960’lı yıllardan gelen bir akım aslında. Bu akım, çok eskilerden müzikte ve görsel sanatlarda konu olarak karşımıza çıkmış, günümüzde farklı boyutlara taşınmış. Bugun ise hayatımızda var olan herşeyin konusu olmuş minimalizm.
Sadeleşmek, sadeleşmek ve sadeleşmek.. İnsan telafuz ederken bile rahatlıyor değil mi? Bugün yaşadığımız tüketim çılgınlığının ortasına çiçek gibi doğmuş bu akım.Herkes bu kalabalık ve ihtiyaç duymadığı objelerden o kadar sıkılmış olacakki son zamanlarda fazlasıyla duyuyoruz bu sözcüğü.
Evimiz 30 kazak, 20 pantolon ve aslında sayısını tam olarak bilemediğimiz kıyafetler, eşyalar ve ıvır zıvırlarla dolu. Oysaki biz bunların sadece en sevdiğimiz parçalarını belki 2- 3 kıyafetle mevsimi kapatıyoruz. Sonra yazlık kışlık ayrımı yaparken yeni ya da belki kullanırım dediklerimiz hoop tekrar dolaba giriyor. Sonuç, eşyaların üstümüze üstümüze geldiği bir dolap.
Peki sadeleşmek sadece bu kalabalıktan kurtulmak mı? Tabii ki değil, verdiği rahatlık hissi, psikolojinizi de etkileyecek. Hani bahar temizliği yaptığınızda kahvenizi alır bir oh çekersiniz ya bu his biraz ona benziyor. Tüm bu kalabalıktan kurtulmak ruhunuza iyi gelecek.
Nereden başlamalı?
Önce bir gruplama yapmalısınız. Her bir grup için 1 gününüzü ayırabilirsiniz. Atılacaklar, ihtiyacı olan kişilere verilecekler ve satılacaklar olarak ayırabilirsiniz.
1.Kıyafetler
Bu grup sanırım en fazla vaktinizi alacak bölüm. Kazak, gömlek, pantolon.. Bunların hepsini kendi içinde ayrı ayrı değerlendirmek gerek. Daha hızlı karar vermenizi kolaylaştıracaktır.
2. Kişisel Bakım
Makyaj malzemeleri, cilt bakım ürünleri, saç ve vücut bakım ürünlerinizi tekrar gözden geçirip, tarihi geçen ürünlere elveda diyoruz.
3. Banyo
Kullanmaya sıra gelmemiş havlular, hiç açılmamış ve belki açılmayacak temizlik ürünleri..
4. Mutfak
Bu işe buzdolabınızı temizlemekle başlayabilirsiniz. Bu iş biraz yorucu olacak ama zaten bir gününüzü ayırdınız unutmayın 🙂 Erzak dolabı, belki bozulmuş baharatlarınız, çatlamış bardaklarınız, elektronik ürünler, kullan at ürünler..
5. Çalışma Alanı
Kitaplar değil tabiiki 🙂 Kırtasiye ürünleri, defterler, dergiler..
6. Çocuk Odası
Kırılan, kullanılmayan oyuncaklar, küçülen, eskiyen kıyafetler, dekorasyon malzemeleri..
7. Yatak Odası
Uzun süredir kullanılmayan çarşaf, nevresim, yastık..
8. Aksesuarlar
Takı kutumuzun içindeki herşey. Kararmış, iç içe geçmiş kolyeler, yüzükler, bileklikler..
9. Araba
Arabada bulunan fişler, su şişeleri, içecek kutuları, aslında arabadaki tüm pislikler 🙂
10. Teknoloji
Sayısız e-postalar mail kutunuzda kalabalık değil mi sizce? Cep telefonunuzdaki o hiç açılmayan uygulamalar?
”Minimalizm, hayatın fazlalıklarını elemenin, esas olana odaklamanın,mutluluğu bulmanın,kendinizi gerçekleştirmenin ve özgürlüğün aracıdır.” demiş Joshua Fields Millburn.
Azaltın ve bunu sizi nasıl özgürleştirdiğini farkedin. Sevgiler..